SOSYAL MEDYA AŞK HAYATIMIZI NASIL ETKİLİYOR?

Özel hayatımızla ilgili her şeyin bu kadar göz önünde olması ne kadar doğru?

İlişkilerin artık yıldırım hızıyla değişime uğradığı bir zaman yaşıyoruz.Etrafımızdaki insanların özel hayatları ile ilgili bütün detaylar istemesek de aniden gözümüzün önünde beliriveriyor.

Sosyal medya sayesinde bir ilişkinin flört aşamasından, evlilik sürecine kadar her anını takip edebiliyor, ilişkinin gidişatına bire bir şahit oluyoruz. Listemizdeki arkadaşlarımızın ilişki durumları adeta ülkeler arası borsa piyasaları gibi. Ne zaman kim, niye ayrılmış veya kiminle beraber olmaya başlamış takip etmekte zorlanıyoruz. Sürekli ayrılıp barışanlar, ikinci ya da üçüncü evliliğini yapanlar, sevgilisinden bir hışımla ayrılıp ilişki durumunu değiştirenler oldukça fazla. Peki, sosyal medya aşk hayatımızı nasıl etkiliyor? Özel hayatımızla ilgili her şeyin bu kadar göz önünde olması ne kadar doğru?

KISKANÇLIĞI TETİKLİYOR

Sosyal medyanın yaygınlaşması ve insanların birbiriyle neredeyse ışık hızıyla haberleşebildiği bir devirde yaşıyoruz. Hayatımızdaki insanların neler yaptığını, kimlerle görüştüğünü ve ne düşündüğünü an be an takip edebiliyoruz. Artık geleneksel iletişim yöntemleriyle değil, sosyal medyanın yazılı olmayan konuşma kalıplarıyla konuşuyoruz. Sosyal medya, hayatımızın içine bu kadar işleyince haliyle psikolojimizi ve ilişkilerimizi de etkilemeye başlıyor.

Birlikte olduğumuz insanı dışarıda, sosyal çevrede yabancı bakışlardan nasıl kıskanıyorsak, sosyal medyada bizi rahatsız eden paylaşımlara ve beğenilere de aynı tepkiyi veriyoruz. Sürekli aynı kişi tarafından yapılan beğeniler, samimiyet sınırını zorlayan flörtöz yorumlar ve beğeni adı altında açıkça yapılan sanal taciz birçok çift arasında ciddi kıskançlıklara neden olabiliyor. Hem hangi kadın ya da erkek göz göre göre partnerinin başka birisiyle flört etmesine tahammül edebilir ki? Haliyle bu gibi davranışlar nedeniyle çiftler arasında kıskançlık, güvensizlik ve aldatma gibi sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Bu şekilde başlayan huzursuzluklar ilişkilere ciddi zararlar verebiliyor ve hatta boşanmalara bile neden olabiliyor.

SADAKATSİZLİK EN BÜYÜK SORUN

Eskiden sevdiğiniz birisine başkası ilgi duysa bundan haberdar olmanız çok kolay değildi. Ancak sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ve insanların hayatlarıyla ilgili neredeyse bütün detayları paylaşmasıyla her şey herkesin gözleri önünde yaşanmaya başlandı. Haliyle eşini aldatan çapkınların da sosyal medya sayesinde foyaları ortaya çıkıyor ve suç üstü yakalanıyorlar. Ancak karda yürüyüp, izini belli etmeyenler de oldukça fazla. Bu kişiler evli dahi olsalar kendilerini bekar olarak tanıtıp sanal yuvalar bile kuruyorlar.

Gözlemlediğim kadarıyla, ülkemizde sosyal medya kullanan çiftler kıskançlık ve ihanete çözüm olarak kendilerince yeni kullanım alışkanlıkları geliştirmişler. Mesela, bazı çiftler ortak Facebook hesabı açarak ve bu hesaptan özellikle birlikte çektirdikleri fotoğrafları paylaşarak arkadaş listelerine adeta bir mesaj veriyorlar: “Birlikteyiz ve çok mutluyuz!” Bazıları ise birbirlerine kendi hesaplarının şifrelerini vererek güven kazanmaya çalışıyorlar. Ancak bu yollar, benim onaylamadığım davranış biçimleri. İnsanların kendilerine ait mahrem bir alanlarının da olduğunu düşünüyorum. Hatta günümüz ayrılıklarının bu denli fazla olmasının temelinde bu mahrem noktalara olan özlemin önemli bir faktör oluşturduğuna inanıyorum. Bu sadece benim değil bazı uzman psikologların ve sosyologların da genel düşünceleri… Diğer taraftan niyeti çapkınlık olan birini bu şekilde durdurmak çok da mümkün olmuyor. Bu kişiler farklı hesaplarla amacına ulaşıp görüşmek istediği insanlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyor.

ESKİ SEVGİLİYİ TAKINTI YAPMAYIN

Çoğu zaman ilişkiler bitti deyince bitmiyor. Özellikle uzun dönemli ilişkilerde ayrılık süreci bayağı sancılı olabiliyor. Eski sevgilinin ne yaptığı, kimlerle görüştüğü haliyle merak ediliyor ve ister istemez sosyal medya hesapları takip ediliyor. Biten bir ilişkinin ardından bu durum daha vahim hale gelebiliyor, hatta iş takıntı boyutuna bile ulaşabiliyor. Hele de eski sevgili hiçbir şey olmamış gibi sosyal hayatına devam ediyorsa… Bir de üstüne yeni sevgili yapmışsa! İşte o noktada işler çığırından çıkabiliyor…

Maalesef çoğu insan sosyal medyada ayrılık sürecini nasıl yöneteceğini bilemiyor ve karşı tarafa hitaben mesaj kaygılı iletiler ve özlü sözler paylaşıyor. Özellikle kadınlar bu konuda çok da masum değiller. Eski sevgililerinin sosyal medya hesaplarını takip edip, buradaki kadınlarla veya yeni sevgililerle iletişim kurmaya çalışıyorlar. Daha da acısı bu hafiyelik durumu bazı kişilerde şizofreniye kadar gidebiliyor veya başka psikolojik sıkıntılara da yol açabiliyor. Erkeklerinse ayrılsalar bile sosyal medya üzerinden kadınlara yaptığı baskılar bitmiyor ve zaman zaman çekilmez olabiliyor. Bu tarz durumlarda kalmamak ve sıkıntı yaşamamak için benim sizlere tavsiyem; özel hayatınızla ilgili detayları ve ilişki durumunuzu sosyal medyada paylaşmamanız yönünde. Hem böylece ilişki bittikten sonra bütün hesaplarınızda ciddi bir temizlik yapmak zorunda da kalmazsınız.