ALDATMA PSİKOLOJİSİNİN ALTINDA NE YATIYOR?
İnsanlık tarihinin geçmişi, üreme ile ilgili gelen biyolojik nedenler, kültürel etkenler, heyecan arayışı, intikam alma isteği, haz bağımlılığı, kişilik ve kişilik bozukluğu ilgili etkenler, psikolojik bazı rahatsızlıklar, maddi zorluklar, modern yaşamın getirdiği sosyal ağlar başlıca aldatma nedenleridir.
KADIN VE ERKEKLERİN GENELDE ALDATMA NEDENLERİ BİRBİRİNDEN FARKLI. PEKİ, AMA NEDEN ALDATIYORUZ?
Aldatma oranını sıfıra indirmek şu an mümkün değil. Buradan sakın tüm evliliklerde aldatma olabilir gibi anlam çıkmasın. Bireysel olarak çiftler kesinlikle bunun için çaba sarf edip başarılı olabilirler ama tüm dünyada tüm aldatmaları önlemek mümkün değil. Azalır ama sıfır olmaz.
ALDATILDIĞINI ÖĞRENEN EŞ NE YAPMALI?
Aldatılmak kişiden kişiye değişse de etki şiddeti yüksek, yıkıcı, kırıcı, kişiyi ve ilişkiyi darmadağın edebilecek bir durumdur. İlişki çok kötü gidiyorsa aldatılmak az hasar veriyor ama ilişkinin iyi gittiği düşünüldüğü bir zamanda bu oluyorsa o zaman sarsıntı depreme dönüşüyor. Bu durumda acil yardım gerekiyor ama arkadaşınız ve ailenizden değil kesinlikle bir profesyonelden almak gerekiyor. Arkadaşınız ya da aileniz durumun çok daha kötü olmasına neden olabilir. Kendi başınıza atlatmak kolay değil, çok zaman alıyor ama eninde sonunda iyileşiyor insan.
ALDATMANIN AFFI OLUR MU? EŞLER BİRBİRİNE BİR ŞANS VERMELİ Mİ?
Affetmek aldatılan kişinin en doğal hakkıdır. Kullanmak ya da kullanmamak onun ukdesindedir. Önemli olan soru şu: “Affetme sonrasında ona tekrar güvenebilecek miyim?” İşte asıl mesele burada başlıyor. Aldatan kişiyi affetmeniz evliliğinizin devam etmesini sağlayabilir ama güvenin tesis edilmesi için asla yeterli değil. Bu noktada devreye evlilik terapisinin girmesi gerekir. Güvenin tekrar nasıl tesis edileceğini en iyi bilen evlilik terapistidir. Çiftler bunu kendi başlarına yapmaya kalkarlar ama başarı oranı %1’dir. Aldatma, bazen ilişkinin saklanan, söylenmeyen ya da söylenemeyen birçok gizli yönünü ortaya çıkarması, bir bakıma etekteki taşların dökülmesine de vesile olabiliyor. Bunun olumlu yönde kullanmak isteyen çiftler eskiye oranla daha açık bir ilişki kurabiliyorlar.
SON YILLARDA EVLİLİKLERİN ÖMRÜ NEDEN BU KADAR KISALDI?
Egolar büyüdü ve iki ego bir eve sığamaz oldu. Sanayileşme ve kentleşmenin doğal bir sonucu olarak evlilik yaşı yükseldi, çocuk sayısı azaldı, kız çocukları da sonuna kadar okudu ve iş sahibi oldu. Bunların yanında teknolojinin sunduğu imkânlar bilgiye daha kolay ulaşmamızı ve bilinçlenmemizi sağladı. Sonuç olarak ben bilinci arttı. Bunun artıları olduğu gibi egonun fazla büyümesi gibi yan etkisi de oldu. Tahammül ve sabır azaldı, insanlar daha kolay boşanma kararı alır oldu.
Bir diğer neden ise sosyal medya; bu programlar insanlarla daha kolay iletişim kurulmasına neden oldu ama aldatmaları da kolaylaştırdı.
BOŞANMA SÜRECİNDE EVLİLİK TERAPİSİNİN ÖNEMİ NEDİR?
Çiftler genellikle ilişkinin kötü gittiği, boşanmanın konuşulduğu evrede terapiye gelirler. Çiftler değişime ve çözüm odaklı olmaya içtenlikle hazırlarsa ve alanında uzman olan terapist çifti çok iyi bir noktaya getirebilir. Bunun dışında çiftler boşanmaya kesin karar vermişlerse boşanma sürecinin nasıl geçirilmesi ve çocuk konusunun nasıl ele alınması gerektiği konusunda danışmanlık desteği alabilirler. Özellikle çocuğun en az düzeyde etkilenmesi, süreci fazla hasar almadan atlatması konusunda mutlaka destek alınmalıdır.