Corona virüs beynimize neler yaptı?

Her yıl dünyadaki ölümlerin yaklaşık yüzde 16.8’inin nedenini nörolojik hastalıklar oluştururken yaklaşık 10 milyon insan bu nedenle hayatını kaybediyor. BEYİN-DER Başkanı Prof. Dr. Derya Uludüz, bu yıl tüm özel günlerde olduğu gibi 22 Temmuz Dünya Beyin Gününün de Covid-19’un gölgesinde geçtiğini ancak virüs ile mücadelede Türk sağlık çalışanlarının tüm dünyaya örnek olduğunu belirtti.

Wuhan’dan tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs, 7 ayda yaklaşık 15 milyon insana bulaştı. Tüm dünyayı eve hapseden bu virüsü bilim dünyası da yeni yeni tanırken nörolojik etkileri de yapılan araştırmalar ile ortaya çıkıyor. BEYİN-DER Başkanı ve nöroloji uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz virüsün burundan girerek doğrudan beyne ulaşma riskinin olabileceğini ve koku, tat alma sorunları gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Uludüz, bu nedenle maske kullanırken burnu kapatmanın da ağzı kapatmak kadar önemli olduğunu ifade ederek, “Çin’de virüs ilk ortaya çıktığında herkesi dehşete düşüren görüntüler virüsün kısa sürede tüm dünyada duyulmasına da yol açtı. Birden bire yürürken, bir bankta otururken yüzüstü düşerek nefessiz kalan insan görüntüleri vardı. Bunun nedeni virüsün beyin sapı dediğimiz solunum, bilinç ve kan basıncı kontrollerinde görev alan bölgeye yerleşmesi ve akciğerlerin doğru nefes alma işlevini yerine getirememesi olabileceği üzerinde duruluyor” dedi.

GPMS Derneği adına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aynur Özge Covid-19’un nörolojik etkilerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Corona virüsün nörolojik anlamda da birçok etkisi var. Bu etkilerin en yaygın olanı koku alamama, tat alamama yanı sıra daha seyrek olarak epileptik nöbetler, felç ve beyin iltihabı. Felç bu risklerden en tehlikelisi. Covid-19 kanda pıhtılaşmayı arttırarak akciğerlerde oluşturduğu gibi beyne de pıhtı atmasına neden olabiliyor’’.

“Türkiye’nin birüs ile mücadelesi tüm dünyaya örnek oldu”

Sağlık Bakanlığı’nın ve tüm sağlık çalışanlarının pandemi sürecini çok iyi yönettiğini belirten Prof. Dr. Özge, “Covid-19’a yakalananlarda erken dönemde ilaca başlanması, ilaç sıkıntısının yaşanmaması ve yoğun bakım ile entübe edilen hasta sayısının az olması ile birlikte Türkiye’de ölüm oranları birçok ülkeye göre daha az. Yoğun bakım yatak sayısının fazla olması ve hızlı müdahale edilmesi, filyasyon ekipleri ile virüs kapan kişilerle temas edenlerin tespit edilmesi de yine mücadelede önemli bir başarı. Ayrıca tedavide kullanılan ilaçlara erken başlanması ve bu ilaçların yan etkilerini ortadan kaldırmak için Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ile birlikte oluşturulan tedavi protokolleri de salgının iyi yönetilmesini sağladı” dedi.

“Virüs beyin iltihabına ve beyin damarlarının tıkanmasına neden oluyor”

Covid-19 ile ilgili birçok bilimsel araştırma ile virüsün etkilerinin anlaşıldığını belirten SBÜ Gülhane EAH’dan Doç. Dr. Ömer Karadaş, 5 Mart’ta bildirilen ve virüsün nörolojik etkilerini ortaya ilk koyan vakayı da şöyle anlattı: “Bu vaka virüs için tedavi altına alındıktan bir süre sonra bilincini kaybediyor. Beyin omurilik sıvısından alınarak yapılan araştırmada virüsün ensefalit dediğimiz beyin dokusu iltihabına neden olduğu görülüyor. Daha sonra 224 vaka üzerinde yapılan bir başka araştırmada virüsün pıhtılaşmayı arttırarak beyin damarlarını tıkadığını ve felce neden olduğunu da ortaya koydu. Ancak bu nörolojik etkiler, virüsü çok ağır atlatan ve tansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalıkları olanlarda daha yüksek oranda görülüyor.”

“Virüs beyne burundan hızlı ulaşabiliyor”

Solunum yolları açısından burun nemli bir ortam olması nedeniyle virüsün çok daha hızlı bir şekilde çoğalabildiğini ve beyne ulaşma riskine sahip olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Karadaş sözlerini şöyle noktaladı: “Burnumuzun içindeki kıllar aslında koku sinirlerinin uçları ve virüs o sinirleri harap ettiği için koronavirüse yakalananlarda koku ve tat alma tamamen ortadan kayboluyor. Birçok grip virüsünde de koku almada etkilenme olabiliyor ancak buradaki fark koronavirüste koku alma tamamen kayıp. Virüs burun yolu ile beyne ulaştıysa felce ya da ensefalit denilen beyin iltihabına neden olabiliyor. Akciğerlerdeki etkiler tedavi ile ortadan kaldırılabiliyor ancak beyne ulaştığında çok daha kalıcı hasarlar verebiliyor.”

Covid-19’un bilinen nörolojik etkileri neler?

Covid-19’a dair araştırmaların çoğu virüsün ilk ortaya çıktığı Çin ve Uzakdoğu, Asya ülkelerinde yapıldı. Nörolojik etkileri diğer etkilerin yanı sıra daha az görülse ve bu nedenle daha az tartışılıyor olsa da hasarları bireyler üzerinde daha ciddi görülüyor.

– Nörolojik etkilenme ön planda ağır seyirli yoğun bakıma giren ve komorbid hipertansiyon diyabet gibi hastalıkları olan olgularda belirgin olarak gözlendi. Hastaların yaklaşık üçte birinde nörolojik etkiler mevcuttu.

– Enfeksiyonun ağır şekilde merkezi sinir sisteminde tutulduğu hastalarda %2-3 oranında beyin felçleri görüldü.

-Erken dönemde riskli olgularda nörolojik açıdan antitrombotikler gibi hızlı tedavilerin başlanması koruyuculuğu ciddi oranda artırdı ve ülkemizde nörolojik komplikasyonların sıklığını azaltmıştır.

-Nörolojik tutulum açısından burundan virüsün girişinin riski artırabileceğini akılda tutmak ve maske kuralına dikkat etmek gerekiyor.