Gözdeki kızarıklık konjonktivit mi yoksa corona virüs mü?
Türkiye’yi de etkileyen corona virüs ve belirtileri ile ilgili her yeni bilgiler paylaşılıyor. Vücudun virüse verdiği tepki üzeriden hareketle paylaşılan bu bilgilerin içerisinde göz hastalığı konjonktivitin corona virüsün belirtisi olabileceği yönünde açıklamalar da var. Gözdeki kızarıklığın corona virüsten mi yoksa konjonktivitten mi olduğu nasıl anlaşılır? Konjonktivit belirtileri nelerdir? Konjonktivitten korunma nasıl sağlanır? Konjonktivit kendiliğinden geçer mi? İşte cevabı…
Enfeksiyon kaynaklı bir göz hastalığı olarak tanımlanan konjonktivit; gözün en dış tabakası ve göz kapaklarının iç yüzeyini saran zarın iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Özellikle viral, bakteriyel veya bazen alerjik bir reaksiyon sonucu oluşan konjoktivit, toplumda yaygın olarak göz nezlesi olarak biliniyor. Toplumun aşina olduğu ve çok da önemsenmeyen bu hastalık corona virüs ile birlikte yeniden sorgulanmaya başladı.
Gözyaşı ile de başkalarına bulaşabiliyor
Yapılan araştırmalarda Covid-19 hastalarının yaklaşık yüzde 1’inde konjonktivite göz hastalığının belirtilerine rastlanırken görülen bu konjonktivit tablosunun klasik konjonktivit bulgularından ayırt edilmediği gözlemlendi. Virüs; hapşırma, tıksırma damlacık enfeksiyonu şeklinde konjonktivaya bulaşmış olabileceği gibi bu bölgeye yani konjonktivaya ve gözyaşına temasla da başka kişilere geçebiliyor.
Göz Sağlığı Danışmanı Op.Dr. Özgür Gözpınar, “Viral enfeksiyonların yayılmasında gözlerin çok büyük bir etkisi oluyor. Çünkü viral enfeksiyonlar vücuda mukozalardan giriyor. Yüzde en önemli mukoza noktaları ağız, burun ve gözlerdir. Bu açıdan tüm viral enfeksiyonlarda gözlerin korunması çok önemlidir. Özellikle bugünlerde corona virüs ile ilgili en belirgin bulgular ateş, öksürük, solunumda zorluk olarak sıralanırken konjonktivitin corona virüsün yeni belirtisi olabileceği gündeme gelmeye başladı.
Corona virüsün direkt belirtisi değil
Direkt belirti olmasa da bu farkındalığın oluşması ve gözlerin korunması bu süreçte çok önemli. Özellikle ellerin yıkanması, gözle çok temas ettirilmemesi gerekiyor. Kaşınma, sulanma, ağrı gibi birçok sebeple ellerimiz sürekli gözle temas ediyor ya da refleks olarak gözler ovalanıyor.
Zamanın çoğunu evde geçirdiğimiz bugünlerde okuma, dijital cihaz kullanımının artması ile gözler yoruluyor, gözler yoruldukça ellerin gözle teması da artıyor. Doğal refleksleri kontrol ederek daha dikkatli olunması önemli” dedi.
Ellerinizi gözünüze götürmekten kaçının!
Gözpınar, “Virüse karşı ağız ve burundan bulaşmaya yönelik maskelerle önlem alınıyor. Gözler için de gözlük nispeten koruyucu olacaktır. Önerimiz, göz problemi olmayanlar için güneş gözlüğü ya da numarasız gözlük kullanarak dışarı çıkmaları yönünde. Bu süreçte yine kontakt lens kullananların da çok dikkatli olması gerekiyor. Elle teması yoğun olan bir kullanım şekli olduğundan mümkünse kontakt lens yerine gözlük kullanılması daha doğru olacaktır.
Gözlük aynı zamanda doğal gelişen dokunma ve ovalama refleksinde de bir uyarıcı olabilir. Göz problemi olmayıp kitap okuyan ya da bilgisayar, telefon, tablet kullananlar dinlendirici ya da numarasız gözlük kullanabilir. Böylece sulanma ve yorgunluk sonucu gözlere dokunma refleksi azaltılmış olur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu, gözlerde farklı birçok sebeple kızarıklık olabilir. Bu tek başına corona virüs semptomu olarak algılanıp hastane ve kliniklere akın edilmemeli, acil olmayan göz muayeneleri ertelenmeli, hastane ortamlarında çok bulunulmamalı” ifadelerini kullandı.
Konjonktivit belirtileri nelerdir? Tedavi edilmezse ne olur?
Konjoktivitin genel belirtileri; gözde kızarıklık, şişmiş ve kırmızı göz kapakları, gözlerde sulanma, kaşıntı ve gözlerde yanma, çapak oluşumu, ışık hassasiyeti ve kulak bölgesinde şişlikler olarak sıralanabilir. Konjoktivit hemen tespit ve tedavi edilirse göze görme hasarı gibi kalıcı zararlar vermiyor.