KADINA FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDET

Günümüzde kadına uygulanan şiddet denildiğinde akla ilk olarak fiziksel şiddet gelmektedir. Oldukça ön planda olan ve sık karşılaşılan fiziksel şiddet, kadının bedensel bütünlüğünü zedeleyici ve fiziki yapısına müdahale şeklinde görülmektedir. Kaba kuvvetle beraber cezalandırma ya da korkutma amaçlı uygulanan fiziksel şiddet; yaralanma kırılma, burkulma, zedelenme gibi sonuçlar doğurabilmektedir.

Gözle görülür şekilde somut olarak zararlar verdiği gibi, aynı zamanda psikolojik olarak da sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. En sık rastlanılan fiziksel şiddet unsurları şu şekilde sıralanabilir:

  • Bir cisimle vurma
  • Yumruklama
  • Tokat atma
  • Boğazlama
  • Tekme atma
  • Saç çekme
  • Herhangi bir nesne fırlatmak
  • Dövmek

Aslında şiddet fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik olarak gruplara ayrılmaktadır ve aralarında en etkilisi ve zarar vereni büyük ölçüde psikolojik şiddettir. Psikolojik olarak gösterilen baskıya yönelik tutum ve davranışlar, öncesinde önlem alınmazsa ya da erkenden fark edilmezse kalıcı psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Günümüzde ortalama her 3 kadından 1 veya 2’sine kadına yönelik psikolojik şiddet uygulandığı araştırmalar tarafından belirlenmiştir ve şiddet gören kadınlarda, depresyon ve anksiyete problemlerinin arttığı bilinmektedir. Kadına yönelik psikolojik şiddet unsurlarının neler olduklarına bakacak olursak şu şekilde sıralama oluşturulabilir: • Kadına öz güvenini düşürücü bir tutumla yaklaşma

  • Tehdit ve zorlamalar
  • Küfürlü sözler ve hakaretler
  • Aşırı ve sert şekilde kısıtlamalar, kontrol etmeler
  • Kadının duygularını önemsemeyiş, göz ardı ediş
  • Kadına ait sırları ve özel anları paylaşmak
  • Kadını sürekli bir sorgu halinde tutmak, sürekli bir denetim hali
  • Kadını kendisine muhtaç hissettirme ve bağımlı hale getirme
  • Kadını aşağılama ve eksik, yanlış, haksız hissettirme
  • Kadının hatalarını onu incitmeye yönelik kullanma
  • Yok saymak
  • Nerdeyse her konuda baskı kurma
  • Kadının kendisini geliştirmesine engel olma ve buna dair sınır koyma
  • Kadını yalancılıkla ve sadakatsizlikle suçlama

Kadına uygulanan tüm bu tutum ve davranışlardan sonra, yani psikolojik şiddetten sonra kadında kalıcı şekilde psikolojik rahatsızlıklar oluşabilmektedir. Erken tedavi ya da teşhis konulması bu noktada önem taşımakla beraber, bu sorunlar şöyle sıralanabilir:

  • Akut stres bozukluğu
  • Güvensizlik
  • İçe kapanma
  • Depresyon
  • İntikam alma
  • Bağımlılık
  • Uyku bozuklukları
  • Öfke
  • Anksiyete bozuklukları
  • Çaresizlik
  • Huzursuzluk
  • Cinsel bozukluklar
  • İntihar düşünceleri
  • Kendine zarar verme

Bu problemler, kadının hayatını ve işlevselliğini büyük ölçüde etkileyebildiği gibi görülme olasılığı en sık olanlardır. Kadın, tüm bu sonuçlara ve kendisine verilen zararlara rağmen hala daha erkeğin yanında kalmayı tercih edebilmektedir. Bu sebepler kişisel, ekonomik, toplumsal, aile dinamikleri veya çocuklarla ilgili olabilir.

Utanç, acıma, suçluluk, umut, şiddet, ailevi ve dini kültürel baskılar, toplum baskısı, çevrenin desteksizliği, taciz, veraset, çocukların bakımı, çocukların babasız kalması vs. gibi sebepler şiddet gören kadının karar alamamasına sebebiyet verebilmektedir.

Ancak her ne kadar toplumsal veya ailesel dinamikler şiddet gören kadının ayrılma veya hukuki bir sürece başvurma kararı alamamasında etken olsa da, şiddet görmek bireyin benlik saygısını ve şu anda bazen bir problem görülmese bile ileride oluşabilecek ruhsal problemleri tetikleyebileceği için sessiz kalmamalı, hem hukuki hem de psikolojik desteği göz ardı etmemelidir.