Susuzluğun tehlikeleri
Kronik olarak dehidre, yani sağlık uzmanları tarafından önerilen miktar olan günde yaklaşık 2 litre su içmeyen insanların %75′inin arasında olma ihtimaliniz çok yüksek. Ortalama bir insan günde yaklaşık 1 litre sıvı alır; bunun çoğunu asidik kahveden, çaydan ve meşrubattan alıyor ama aslında bunların çoğu vücudun suyunu çalıyor. Ve bu alt seviyede bulunmak, yiyeceklerden alınan miktarın da hesaplanmasını gerektiriyor. Çok nadiren, bu ihtiyaç miktar ve kalite bakımından yeterli olmama ihtimaline rağmen su içerek karşılanıyor. Cornell Tıp Merkezi’nde Beslenme Bilgi Merkezi’nin yaptığı bir ankette, katılımcıların tam olarak %10′u hiç su içmediklerini belirtmiş!
İdeal sağlık ve kilo için, daha sonra detaylı olarak da anlatacağım gibi, daha çok suya -iyi suya- ihtiyacınız var. Ortalama bir yetişkin gün içinde terleme, nefes, idrar, hareket, hatta uyku yoluyla 2,5-3 litre sıvı kaybeder ve eğer bu yerine konmazsa vücut susuz kalır.
Eğer yeterince su içmezseniz, şişmanlarsınız. Bu kadar basit. Her şeyden önce, hafif susuzluk bile metabolizmayı %3 oranında yavaşlatır. İkinci olarak, vücudumuzun susuzluk işaretlerine o kadar gözümüz kapalıdır ki, onları açlık sancıları olarak yorumlarız. Yani, yeterince içmezsek, gereğinden fazla yeriz. Son olarak, eğer yeterince su almazsak, vücut sonunda suyu tutar, kendimizi şişmiş ve rahatsız hissederiz; ayrıca olduğumuzdan daha şişman görünürüz! Asidik bir vücut, suyu dokulara çevirir ve orada asitleri nötrlemeye başlar.
En önemlisi vücut, suyu asitleri nötrlemek için, asit fazlasını seyreltmek için ve bir anlamda asitleri (ve bütün toksinleri) idrar, ter ve bağırsak yoluyla yıkamak için kullanır. Yeterince su olmazsa vücut çok asitli olur ve koruma -yağ depolama- durumuna geçer. Vücut suyunda sadece %2′lik bir azalma bile bunun için yeterlidir. Bunun sizin için önemsiz bir miktar olduğunu düşünüyorsanız şunu aklınızda tutun: Bir saatlik ortalama bir egzersizde bile vücut suyunun %2′sini kaybetmek mümkündür.
Eğer bu da su içmeniz için yeterli olmadıysa şunu da belirteyim; yağ miktarına ek olarak, yeterince su içmemek de sizi hasta ve yorgun yapacaktır. Aslında gün içi yorgunlukların bir numaralı sebebi su eksikliğidir. Yeterince su olmadan, yeterince enerjiye sahip olamazsınız. Kendinizi yorgun ve güçsüz hissedersiniz. Bu %2′lik azalma bile fiziksel performansta önemli bir eksikliğe neden olabilir.
Yeterince su içmediğinizde dokularınızda oluşan asitler yumuşatıcı görevini görür, kaslarınız yumuşar ve güçsüzleşir. Yapılan çalışmalar su oranındaki %3′lük bir düşüşün, kas gücünde %10 azalma, hızda %8 düşme ve daha düşük kas dayanıklılığına yol açtığını göstermiştir.
%4′lük su kaybına ulaştığınızda, baş dönmeleri hissedersiniz ve fiziksel güç kapasitenizde %30′luk bir düşüş meydana gelir. Bir puan daha düşünce büyük ihtimalle konsantrasyon, uyuşukluk, sabırsızlık ve baş ağrıları yaşarsınız (kuru cildin yanında, bunlar susuzluğun en belirgin özellikleridir). Bir puan daha kaybetmek kalbinizin hızlanmasına ve vücut ısınızın değişmesine yol açar. %7′lik kayıpta bayılırsınız.
Erken safhalarda bile susuzluk düşünce bozukluğuna, kısa süreli hafıza problemlerine, temel matematik sorunlarına, kendinizi sözlü olarak ifade etmekte zorlanmanıza ve odaklanma problemlerine neden olabilir. Baş dönmesi ve el-ayak soğukluğu da sonuçlar arasında olabilir. Ve bu liste uzar gider: Huzursuzluk, asabiyet, depresyon, şeker tüketme isteği ve kramplar.
Sizi hastalandırdığı için: Susuzluk biraz daha ciddi bir hal aldığında, asit akışı (mide ekşimesi), eklem ve sırt ağrıları, migren, fibromiyalji, kabızlık, kalınbağırsak iltihabı ve anjin gibi belirtilerin de aralarında bulunduğu rahatsızlıklar meydana gelir. Ciddi susuzluk astım, alerji, diyabet, hipertansiyon, egzama, kurdeşen, deride oluşan nokta ve lekeler gibi cilt hastalıklarıyla da ilgilidir. Aşırı obezite, kalp hastalıkları ve kanser gibi ciddi hastalıklar da uzun süreli susuzlukla bağlantılıdır. Eğer vücut suyunuzun %15-20′sini kaybedersiniz, yaşamınız direkt olarak tehlikeye girebilir.
Kısacası: Su eksikliği sizi öldürebilir.
Hiçbir şey yemeden yaklaşık 30 gün dayanabilmenize rağmen, su içmeden yetmiş iki saatten fazla yaşayamazsınız. Vücudunuz soğuk havada, sıcak havada kullandığı kadar su kullanır ve siz uyurken de su kullanımı uyanık olduğunuz miktara eşittir. Ortalama bir günde, aşırı fiziksel aktivite, uç noktada çevresel şartlar (sıcak ve/veya kuru iklimler gibi) veya vücudunuzdan fazla su çekecek bir durum (hava yolculuğu, yüksek bir binada geçirilen zaman gibi) söz konusu olmadığında bile, vücudunuzdaki suyun %1′ini kaybedersiniz. Burada sıralanan pek çok ciddi belirtinin, bir günü veya bir saatinizi düşük su seviyesiyle geçirmeniz sonucu oluşmamasına rağmen, pek çok insan hayatlarının büyük bir bölümünü düşük seviyeli kronik susuzluk durumunda geçiriyor. Pek çoğumuzun şişman, hasta ve yorgun olmasına şaşırmaya gerek yok!