Depresyonun kadın ve erkek üzerindeki semptomları
Kadınlar her konuda olduğu gibi depresyonda da erkeklerden daha hassastır. Ancak şöyle de bir durum var; kadınlar semptomları daha iyi tanır ve erkeklerden daha hızlı iyileşir.
Sosyal ayrımcılık gibi psikososyal faktörler biyolojik faktörlerle birlikte büyük bir rol oynayarak kadınların depresyona girme riskini arttırır. Wisconsin-Madison Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar depresyondan erkeklere oranla 2 kat daha fazla etkileniyor. Ancak buna rağmen depresyon bir kadın hastalığı değildir.
Erkeklerin ve kadınların depresyon belirtilerini nasıl deneyimlediklerini ve nasıl tepki verdiklerini açıklayacağız.
Depresyonda cinsiyet farklılıkları
Kadınlar depresyona erkeklerden daha kolay girer
Kadınların hormonal ve biyolojik yapısından dolayı depresyona girmesi erkeklerden daha kolaydır. Ayrıca sosyal faktörler de kadını daha kolay depresyona sokar.
Kadınların duygularını daha kolay belli eder
Kadınlar erkeklere göre daha duygusaldır. Bu duygusallık semptomların daha hızlı tanımlanmasını ve tepki vermesini sağlayabilir. Erkekler ise üzüntülerini veya mutsuzluğunu gizleme eğiliminde olurlar.
Kadınlar kendilerine fazla sorumluluk yüklüyor
Kadınlar, kendi eylemleri ve başkalarının eylemleri için kendilerine sorumluluk üstlenme eğilimindedir. Bu sorumluluğu üstlenmeye, çevrelerindeki insanların nasıl hissettiğine ve tepki göstermelerinde kendilerini suçlu hissedebilirler. Kadınların toplumsal beklentileri kendilerini daha eleştirel hissettirebilir. Bu durumlar doğrudan depresyonun birincil semptomlarıyla bağlantılıdır: umutsuz hissetmek, üzüntüyü hissetmek, olumsuz ve öz-konuşma gibi.
Erkekler alkole daha fazla eğilimli
Erkekler kadınlardan daha sık alkol veya madde kullanımına yöneliyor. Ancak şöyle bir fark var; kadınlar erkeklerle başa çıkmak için madde kullanımına başlayıp depresyona giriyor erkekler ise depresyona girmeden madde veya alkol kullanıyor.
Depresyon zamanı erkekler daha aktif oluyor
Erkekler depresyona girdiği zaman kumar oynuyor ya da sekse daha fazla eğilerek duygularını maskeliyor. Kadınlar ise her türlü faaliyetten kendini çekiyor ve umutsuz bir ruh haline bürünüyor.
Erkekler kızgın olur, kadınlar hüzünlenir
Erkekler depresyona girdikleri zaman duygularını ve hislerini daha derinlere itmeye çalışır. Sonunda da kızgın ve huzursuz olurlar bu durum onları saldırgan bir hale getirebilir. Kadınlar ise üzüntüyü içinde yaşama eğilimi göstererek duygularını ayrıntılı olarak gözden geçirirler.
Stres kadınları depresyona sokabilir
Stresli bir olay yaşadıktan sonra kadınlar depresyona daha kolay girerler. Ölüm, iş kaybı ve arkadaşlık gibi durumlar depresyonu geliştirebilir. Ancak bu durum kadınların ağrı eşiğinin daha düşük olduğu anlamına gelmez. Duygulara karşı daha az savunma yaptıkları için kadınlarda depresyonun etkisi daha hızlı ortaya çıkar.
Hormonlar depresyona neden olabilir
Hormonlar kadınlarda depresyon riskini yükseltir. Stres hormonları, üreme hormonları ve ruh halini düzenleyen nörotransmitterler depresyon riskini arttırır.
Yeme bozuklukları ve depresyon
Uzmanlara göre, depresyona giren kadınların erkeklere kıyasla yeme bozukluklarının olduğu saptanmıştır.
İntihar ve cinsiyet
Depresyonla mücadele eden kadınlar ve erkekler intihar düşüncelerine yenik düşmektedir. Ancak erkeklerin intihar etme eğilimi kadınlardan daha yüksektir. Çünkü kadınlar erkeklerden daha sık fikir değiştirir ve sonunda intihar etmekten vazgeçerler.
Sosyal faktörler
Ev sorumlulukları, çocuk yetiştirme, duygusal destek eksikliği, erkek egemenliği, erkeklerle rekabet, erkek önyargıları, cinsiyet ayrımı, iş baskısı, medya baskısı ve mükemmel vücut imgesine uyma kadınların depresyona girmesi arttıran önemli faktörlerdir. Bunlara ek olarak, cinsel istismar ve travma kurbanı olma olasılıkları erkeklere oranla daha yüksektir.
Merve Ağdağlı – PembeNar Özel